Kolit Nedir?
Kolit, kalın bağırsağın iç yüzeyini kaplayan mukoza tabakasında gelişen, çoğu zaman otoimmün veya enfeksiyöz kaynaklı olan ve bağırsak duvarında iltihabi hasara yol açan bir bağırsak hastalığıdır. Kolit, akut veya kronik seyredebilir ve yalnızca semptom değil, bağırsakta sistematik bir bozulma durumunu ifade eder.
Kolit hastalığı, farklı nedenlerle ortaya çıksa da temel sorun bağırsağın iç yüzeyinin bağışıklık sistemi tarafından hedef alınması veya dış etkenlerle zarar görmesidir. Bu hastalıkta bağırsak geçirgenliği artar, normal mikrobiyota yapısı bozulur ve vücut bu değişikliklere karşı sürekli bir iltihap tepkisi oluşturur.
Kolit belirtileri:
İshal (kanlı veya mukuslu)
Karın ağrısı ve kramp
Dışkıda kan
Gaz ve şişkinlik
Ani dışkılama ihtiyacı
Ateş (özellikle enfeksiyöz kolitte)
Bu belirtiler genellikle dalgalı seyir gösterir ve hastalığın türüne göre farklılık arz eder.
Ülseratif Kolit Nedir?
Ülseratif kolit, kalın bağırsağın yalnızca mukoza tabakasını tutan, rektumdan başlayarak kesintisiz biçimde yukarıya yayılan, otoimmün kökenli kronik bir bağırsak hastalığıdır. Ülseratif kolit hastalığı, bağışıklık sisteminin bağırsak hücrelerini yanlışlıkla hedef almasıyla ortaya çıkar.
Ülseratif kolit belirtileri, hastalığın evresine ve yayılımına göre şekillenir. En sık görülen bulgular; kanlı ishal, dışkıda mukus, kramp tarzında karın ağrısı, kilo kaybı, halsizlik ve demir eksikliği anemisidir. Bu belirtiler genellikle ataklar (alevlenme) şeklinde ortaya çıkar ve remisyon döneminde hafifleyebilir.
Ülseratif kolit, bağışıklık sisteminin bağırsak hücrelerini "düşman" olarak tanıması sonucu tetiklenir. Bu yanlış tanıma, bağırsak epitelinde kronik iltihaba, ülserlere ve uzun vadede doku hasarına neden olur. Süreç ilerledikçe bağırsak geçirgenliği artar ve sistemik toksin yükü yükselir.
Ülseratif kolitin öne çıkan özellikleri:
Yalnızca kalın bağırsağı etkiler
Hastalığın başladığı yer her zaman rektumdur
İltihap, devamlı bir yayılım gösterir (segmenter değil)
Bağırsak duvarının yalnızca mukoza tabakası etkilenir
Otoimmün bir mekanizma ile gelişir
Bu özellikler, hastalığın teşhis ve tedavi yönetimini diğer kolit türlerinden ayırır.
Kolit ve Ülseratif Kolit Arasındaki Farklar Nelerdir?
Kolit, genel anlamda kalın bağırsağın iltihabi hastalıklarını kapsayan bir tanımlamadır. Ülseratif kolit ise, bu hastalıklar arasında spesifik olarak bağışıklık sistemi bozukluğu ile gelişen, kalın bağırsağın mukoza tabakasını etkileyen ve rektumdan başlayan kronik bir iltihap hastalığıdır.
Kolit ve ülseratif kolit arasındaki farklar, yalnızca semptomlar düzeyinde değil; neden, tutulum şekli ve tedavi yaklaşımı açısından da belirgindir.
Kolit ve ülseratif kolit arasındaki temel farklar:
Kolit, enfeksiyon, ilaç kullanımı, damar tıkanıklığı gibi nedenlerle gelişebilir.
Ülseratif kolit, sadece otoimmün kökenlidir.
Kolit, kalın bağırsağın tüm katmanlarını tutabilir; ülseratif kolit sadece mukoza tabakasını etkiler.
Kolit, kısa süreli (akut) olabilir; ülseratif kolit her zaman kroniktir.
Bu farklar, doğru tanının konulması ve hastalığın yönetilmesi için kritik öneme sahiptir.
Ülseratif Kolit ile Crohn Hastalığı Arasındaki Farklar
Ülseratif kolit ile Crohn hastalığı, her ikisi de iltihaplı bağırsak hastalığı grubuna giren ancak farklı anatomik bölgeleri, katmanları ve seyir özellikleri olan iki otoimmün bağırsak hastalığıdır. Ülseratif kolit, yalnızca kalın bağırsağın mukoza tabakasını etkiler ve rektumdan başlayarak yukarıya doğru kesintisiz bir yayılım gösterir. İltihap yüzeyeldir ve bağırsağın sadece iç kısmını tutar. Crohn hastalığı ise ağızdan anüse kadar sindirim sisteminin herhangi bir bölgesini tutabilir. Tutulum genellikle segmenter yani “atlamalı” şekildedir ve bağırsak duvarının tüm katmanlarını etkileyebilir.
Ülseratif Kolit Hastalığı Çeşitleri Nelerdir?
Ülseratif kolit
Ülseratif kolit bağırsağın hangi bölgesinin tutulduğuna ve klinik seyrin şiddetine göre sınıflandırılan farklı alt türlere ayrılır. Bu sınıflama, hastalığın tedavi planının belirlenmesi ve seyrinin tahmin edilmesi açısından önemlidir.
Enfeksiyöz kolit
Enfeksiyöz kolit, enfekte dışkı yoluyla bulaşan bakteri, virüs veya parazitlerin neden olduğu, ani başlangıçlı ishal, ateş ve karın ağrısıyla seyreden kolit türüdür. Ülseratif kolit hastalarında eşlik edici enfeksiyon durumları bu form ile karışabilir ve tedavi yaklaşımını değiştirir.
İskemik Kolit
İskemik kolit, bağırsağın kanlanmasında geçici veya kalıcı azalma olması sonucu gelişir. Özellikle ileri yaşlarda ve damar hastalığı olan bireylerde görülür. Ülseratif kolitten farklı olarak ani başlayan şiddetli karın ağrısı ile kendini gösterir.
Mikroskobik kolit
Endoskopik incelemede normal görünen, ancak mikroskop altında mukoza düzeyinde inflamasyon tespit edilen bir kolit türüdür. Genellikle yaşlı kadınlarda görülür ve sulu dışkılama ile kendini belli eder. Klinik tablosu ülseratif kolitten farklıdır ve çoğu zaman hafif seyreder.
İltihaplı bağırsak hastalıkları (İBH)
İltihaplı bağırsak hastalıkları başlığı altında yer alan ülseratif kolit, bu grubun Crohn hastalığıyla birlikte en sık görülen temsilcisidir. Ancak Crohn hastalığı bağırsak duvarının tüm katmanlarını tutarken, ülseratif kolit yalnızca mukoza düzeyinde hasar oluşturur.
Kolit Hastalığının Nedenleri Nelerdir?
Kolit hastalığının nedenleri, çoğu zaman bağırsak florasında bozulma, ilaç kullanımı ve bağışıklık sisteminin yanlış yönlendirilmesiyle ilişkilidir. Özellikle antibiyotik kullanımı sonrası faydalı bakterilerin azalması, bağırsak duvarını savunmasız bırakır. Bu durum bağışıklık hücrelerinin, normalde zararsız olan maddelere karşı saldırı başlatmasına neden olur ve kolit gelişimi başlar.
Kolitin ortaya çıkmasına neden olan başlıca tetikleyici faktörler aşağıda sıralanmıştır:
Uzun süreli veya düzensiz antibiyotik kullanımı
Steroid olmayan iltihap gidericiler ve bazı ağrı kesicilerin kullanımı
Bağırsak mikrobiyotasının bozulması
Bağışıklık sisteminin aşırı ya da yanlış uyarılması
Gıda intoleransları (özellikle gluten, laktoz)
Alkol ve aşırı şeker tüketimi
Yoğun stres ve duygusal travmalar
Genetik yatkınlık ve aile öyküsü
Bu nedenler, bağırsakta inflamasyonu başlatan ya da mevcut inflamasyonu sürdüren mekanizmaları tetikler. Özellikle genetik yatkınlığı olan bireylerde bu faktörlerin bir araya gelmesi, kolitin ortaya çıkma riskini artırır. Nedenin doğru şekilde tespit edilmesi, tedavinin yalnızca semptomları değil, kaynağı hedef alması açısından kritik önem taşır.
Ülseratif Kolit Belirtileri Nelerdir?
Ülseratif kolit belirtileri, iltihabın lokalizasyonuna, yayılımına ve bağırsağın fonksiyonel durumuna göre değişir. Ülseratif kolit genellikle ataklar ve yatışma dönemleri arasında geçiş yapar, bu da belirtilerin dönemsel olarak değişmesine neden olur.
En sık gözlemlenen ülseratif kolit belirtileri şunlardır:
Kanlı ve mukuslu ishal
Sol alt kadranda şiddetli karın ağrısı
Günde 6-10 defa dışkılama ihtiyacı
İştahsızlık ve istemsiz kilo kaybı
Halsizlik, yorgunluk ve demir eksikliği anemisi
Zor dışkılama hissi ve dışkılama sonrası rahatlamama
Zaman zaman ateş ve gece terlemeleri
Bu belirtiler, inflamasyonun aktif olduğu dönemlerde daha belirgindir ve remisyon dönemlerinde gerileyebilir. Ancak belirtisizlik durumu hastalığın tamamen iyileştiği anlamına gelmez. Semptomlar her bireyde aynı şekilde seyretmez; bu yüzden hasta takibinde belirtilerin düzenli olarak kaydedilmesi ve değerlendirilmesi gereklidir.
Ülseratif Kolit Evreleri Nelerdir?
Ülseratif kolit evreleri, hastalığın kalın bağırsağın hangi bölgesini tuttuğuna ve inflamasyonun ne kadar yaygın olduğuna göre sınıflandırılan klinik aşamalardır. Bu evreleme sistemi, hastalığın tanımlanmasını kolaylaştırmakla birlikte tedavi hedeflerinin ve ilaç seçiminin belirlenmesinde temel kriterlerden biridir.
Her evre, ülseratif kolit hastalığı kapsamında farklı tutulum alanları, semptom yoğunluğu ve komplikasyon riski taşır.
Ülseratif kolit dört ana evreye ayrılır:
Proktit: Sadece rektum tutuludur, dışkıda kan ve mukus, zor dışkılama hissi görülür.
Sol taraf kolit: Rektum ve inen kolon etkilenmiştir, ishal ve karın ağrısı daha belirgindir.
Pankolit: Tüm kalın bağırsak etkilenir, semptomlar yaygındır, kilo kaybı ve anemi eşlik edebilir.
Fulminan kolit: Ani gelişen, ağır tablo; kanama, toksik megakolon ve delinme riski içerir.
Her evre, hastalığın ilerleyişine, tedaviye verilen yanıta ve bağışıklık sisteminin verdiği cevaba bağlı olarak birbiriyle geçiş gösterebilir. Bu nedenle evreleme yalnızca tanı anında değil, tedavi sürecinde de düzenli olarak yeniden değerlendirilmelidir. Özellikle fulminan ülseratif kolit, yoğun bakım düzeyinde izlem ve hızlı müdahale gerektirir.
Ülseratif Kolit Teşhisi Nasıl Yapılır?
Ülseratif kolit teşhisi hastalığın laboratuvar ve endoskopik bulgularla doğrulanması sürecidir. Bu teşhis süreci, benzer semptomlara yol açabilen diğer bağırsak hastalıklarından ayırt edilmesi açısından kritik öneme sahiptir.
Hastada görülen kanlı ishal, kramp tarzı karın ağrısı ve dışkılama bozuklukları, hekim tarafından detaylı şekilde sorgulanır. Fizik muayene bulguları genellikle sınırlı olsa da, hassasiyetin yeri ve yayılımı hastalık hakkında fikir verebilir. Ancak kesin tanı, görüntüleme ve biyopsi ile konulur.
Ülseratif kolitin tanısı için başvurulan temel yöntemler şunlardır:
Kolonoskopi: Bağırsağın iç yüzeyi direkt olarak gözlenir, ülserasyonlar saptanabilir.
Biyopsi: Kolonoskopi sırasında alınan doku örnekleri mikroskop altında incelenir.
Dışkı testleri: Enfeksiyon ayırıcı tanısı için gereklidir.
Kan testleri: CRP, sedimantasyon, hemoglobin ve ferritin düzeylerine bakılır.
Görüntüleme yöntemleri: BT veya MR enterografi, yaygın tutulumlarda tercih edilir.
Teşhiste en önemli kriter, hastalığın sadece mukoza tabakasında sınırlı kalıp kalmadığını ve tutulumun rektumdan başlayıp yayılıp yayılmadığını belirlemektir. Bu parametreler, ülseratif koliti diğer inflamatuvar bağırsak hastalıklarından ayırmak için kullanılır.
Ülseratif Kolit Tedavisi
Ülseratif kolit tedavisi, iltihaplanmanın baskılanması, semptomların hafifletilmesi ve remisyonun korunmasına yönelik çok aşamalı bir süreçtir. Tedavi planı, hastalığın evresine, yayılım derecesine ve hastanın genel sağlık durumuna göre kişiselleştirilir.
Tedavinin ilk hedefi, aktif inflamasyonu durdurmaktır. Bu amaçla bağışıklık sistemini dengeleyen ilaçlar kullanılır. Ancak yalnızca semptomları bastırmak yeterli değildir. Bağırsak mukozasının tam iyileşmesini sağlamak ve nüksleri engellemek esas tedavi hedefidir.
Önemli: Ülseratif kolit tedavisinde kullanılan geleneksel ilaçlar genellikle bağışıklık sistemini baskılayan kimyasal bileşiklerdir. Ancak bu ilaçlar uzun vadede bağırsak dışındaki organlara zarar verebilir, bağışıklık dengesini bozabilir ve yan etki profili yüksektir.
Günümüzde biyolojik ajanlar, hedefe yönelik etkileri sayesinde daha az yan etki ile tedavi sağlamayı amaçlamaktadır. Ancak bu ilaçlar da yalnızca belirtileri baskılar, hastalığın temel nedenini ortadan kaldırmaz.
Ülseratif Kolit Tedavisinde Kullanılan Yöntemler Nelerdir?
Ülseratif kolit tedavisinde kullanılan yöntemler, hastalığın aktif dönemini kontrol altına almak, belirtileri hafifletmek ve remisyon sürecini uzatmak amacıyla uygulanan çok yönlü yaklaşımlardır.
Tedavi seçenekleri, ülseratif kolitin neden olduğu inflamasyonu baskılamayı hedefleyen ilaçlardan, bağırsağın zarar görmüş bölümlerinin çıkarıldığı cerrahi uygulamalara kadar geniş bir yelpazeyi kapsar.
Ülseratif kolitin tedavi yöntemleri:
Anti inflamatuar ilaçlar
Kortikosteroidler
İmmünsüpresan ilaçlar
Biyolojik ilaçlar
Cerrahi müdahale
Her tedavi yöntemi farklı düzeyde etkinlik gösterir ve hastanın bağışıklık, sindirim ve metabolik sistemleri üzerindeki etkileri değerlendirilerek seçilir.
Bu yöntemlerin büyük bir kısmı hastalığı geçici olarak baskılamak üzerine kuruludur ve hastalığın kökeninde yatan bağışıklık bozukluğunu doğrudan düzeltmeyi hedeflemez. Özellikle bağışıklık sistemine baskı uygulayan tedaviler, uzun vadede hastayı enfeksiyonlara ve sistemik komplikasyonlara açık hale getirebilir.
Bu noktada integratif tıp, ülseratif kolitin nedenine yönelik yaklaşımı ile öne çıkar. İntegratif tıp uygulamaları, bağışıklık sistemini yeniden dengelemeyi, bağırsak mikrobiyotasını iyileştirmeyi ve dokuların kendi kendini onarma kapasitesini artırmayı hedefler.
BTK olarak integratif tıp ve fonksiyonel tıp yöntemlerini kullanarak hastaların aşırı dozda kimyasal ilaçlara maruz kalmadan tedavi olmasını, uzun süreli remisyonu ve genel sağlığını iyileştirmeyi sağlıyoruz.
Ülseratif Kolit Tedavisinde Diyetin Önemi
Ülseratif kolit tedavisinde diyet, bağırsaktaki iltihabi süreci azaltmak, sindirimi kolaylaştırmak ve bağışıklık sistemini desteklemek için kritik bir faktördür. Diyet doğrudan tedavi sağlamasa da, semptomların şiddetini ve alevlenme sıklığını belirgin şekilde etkiler.
Kişiye özel diyetler, ülseratif kolitli bireylerin intolerans gösterdiği gıdaları dışlamayı hedefler. Laktoz, glüten, rafine şeker ve işlenmiş yağlar bu gıdalar arasında yer alır. Aynı zamanda probiyotik destekli beslenme, bağırsak mikrobiyotasını güçlendirerek hastalığın seyrini olumlu etkiler.
Hangi Besinler Ülseratif Koliti Tetikler?
Ülseratif koliti tetikleyen besinler, bağırsak mukozasında inflamasyonu artıran, bağırsak florasını bozan ve geçirgenliği yükselten gıdalardır. Bu besinler hem alevlenme döneminde semptomları şiddetlendirir hem de remisyon süresini kısaltabilir.
Ülseratif kolit ataklarını tetikleyen gıdalar:
Laktoz içeren süt ve süt ürünleri
Gluten içeren buğday, arpa, çavdar gibi tahıllar
Rafine şeker içeren tatlılar ve işlenmiş gıdalar
Doymuş yağ ve trans yağ içeren kızartmalar, işlenmiş etler
Yüksek lifli ve çiğ sebzeler (lahana, brokoli, karnabahar)
Kuru baklagiller (fasulye, mercimek, nohut)
Asidik içecekler (gazlı içecekler, narenciye suları)
Kafeinli içecekler ve alkol
Ülseratif kolit alevlenmesi, yalnızca besin intoleransına değil, bağırsağın o besine karşı oluşturduğu immün yanıta da bağlıdır. Bu nedenle "besin duyarlılığı testi" yaptırmadan bazı gıdaları sürekli diyet dışına çıkarmak, uzun vadeli eksikliklere yol açabilir.
Ülseratif Kolit Tamamen Tedavi Edilebilir Mi?
Ülseratif kolit, klasik tıpta "tam olarak iyileşmeyen", kronik seyirli bir hastalık olarak kabul edilse de; hastalığın nedenine odaklanan tedavi yöntemleriyle uzun süreli remisyon sağlanabilir ve semptomsuz bir yaşam mümkün hale gelebilir.
Geleneksel tedaviler genellikle semptomları baskılamaya yöneliktir. Ancak bu yaklaşım, hastalığın altta yatan nedenlerini doğrudan ele almaz. Bu da kalıcı çözüm üretmez.
Gerçek iyileşme, bağışıklık sisteminin yeniden dengelenmesi, bağırsak florasının yeniden yapılandırılması ve inflamasyonu başlatan çevresel etkenlerin ortadan kaldırılmasıyla mümkündür. Bu yaklaşım klasik tedaviden farklı olarak, neden odaklıdır.
Eğer bu nedenler bütünsel olarak ele alınırsa, ülseratif kolit remisyona girer ve uzun süreli iyilik hali sağlanabilir. Kalıcı ilaç kullanımına gerek kalmadan semptomsuz bir hayat sürdüren hastaların sayısı, fonksiyonel ve biyolojik tedaviler sayesinde giderek artmaktadır.
Ülseratif Kolit Kalıcı Olarak Geçer Mi? Remisyon Süreci ve Takibi
Ülseratif kolit, doğru tedaviyle uzun süreli remisyona girebilir, ancak bu sürecin kalıcı olabilmesi için düzenli takip, çevresel tetikleyicilerin kontrolü ve bağışıklık sisteminin dengede tutulması gerekir.
Remisyon, hastanın klinik olarak belirtisiz, laboratuvar değerlerinin normal ve endoskopik olarak bağırsağın iltihapsız görünümde olmasıyla tanımlanır. Ancak bu durum geçici olabilir. Remisyonu kalıcı hale getirmek, tedavi yaklaşımının kapsamına bağlıdır.
Ülseratif kolit remisyon süreci, sadece ilaç bırakılması anlamına gelmez. Remisyonda olan hastanın bağırsak duvarı hâlâ onarım sürecinde olabilir. Bu nedenle mikrobiyota desteği, anti-inflamatuar diyet, psikolojik denge ve toksin yükünün azaltılması, remisyonun sürdürülmesinde belirleyicidir.
Ülseratif Kolitin Neden Olabileceği Diğer Hastalıklar Nelerdir?
Ülseratif kolit, yalnızca bağırsağı etkileyen bir hastalık değildir. Sistemik inflamasyonun yayılmasıyla birlikte birçok farklı organ ve dokuyu etkileyen ek hastalıklara yol açabilir.
Ülseratif kolitin neden olabileceği diğer rahatsızlıklar ise şunlardır:
Kalın bağırsak duvarının kalınlaşması (fibrozis)
Kolonun delinmesi (perforasyon)
Bağırsakta kanama
Aşırı su ve elektrolit kaybı
Sepsis
Karaciğer rahatsızlıkları
Pıhtılaşma bozuklukları
Omurga kemikleri arasında iltihaplanma
Eklem iltihapları
Göz iltihapları
Ağız içinde yaralar
Ciltte ağrılı nodüller
Psikolojik bozukluklar
Ülseratif kolit, sadece bağırsak düzeyinde değil, vücutta düşük dozda ama sürekli bir inflamasyon kaynağı oluşturur. Bu durum, kalp-damar hastalıkları, insülin direnci ve sinir sistemi bozuklukları gibi çok daha geniş çapta sağlık sorunlarını tetikleyebilir.
Ülseratif Koliti Nasıl Tedavi Ediyoruz?
Ülseratif kolit hastalığının tedavisinde, yalnızca semptomları bastırmak yerine hastalığı oluşturan temel nedenlere odaklanılması gerekir. Bağışıklık sisteminin düzensiz çalışması, bağırsak duvarının geçirgenliğinin artması, flora dengesizliği ve beslenme kaynaklı inflamasyon gibi faktörler bir arada değerlendirilmelidir. Bu yüzden biz BTK olarak tedavide yüzeysel baskılama yöntemleri yerine, hastalığın oluşum mekanizmalarını geri döndürecek bütüncül yaklaşımlar uyguluyoruz.
Tedavi sürecinde sadece bağırsak değil, sinir sistemi, hormonal denge, psikolojik yük, toksin birikimi ve mitokondriyal enerji metabolizması gibi tüm sistemleri birlikte değerlendiriyoruz. Bu sistemik yaklaşım sayesinde sadece bağırsak florasını değil, bağışıklık sistemini eğitiyor, hastalığın tekrar etme ihtimalini kökten düşürüyoruz. Her hasta için kişiselleştirilmiş bir tedavi planı oluşturuyor ve iyileşmeyi uzun vadeli hale getiriyoruz.
Uyguladığımız yöntemlerin her biri, ülseratif kolit tedavisinde bilimsel temele dayanan ve organlara zarar vermeyen doğal tekniklerdir:
Mikrobiyoloji terapi
Diyetoterapi
Refleksoterapi ve sinir terapisi
Homeopati ve fitoterapi
Psikoterapi
İzopatik terapi ve biyoterapiler
Fizyoterapi ve manuel terapi
Bu tedavi yöntemleriyle ülseratif kolit hastalarında sadece çok uzun süreli remisyon sağlamıyoruz, aynı zamanda uyguladığımız doğal ve dokulara zarar vermeyen yöntemler sayesinde hiçbir ciddi yan etki gözlemlemiyoruz. Aksine hastaların genel sağlık durumlarında, enerji seviyelerinde, sindirim kalitelerinde ve bağışıklık fonksiyonlarında belirgin bir iyileşme sağlıyoruz. Hastalarımız, yalnızca semptomsuz bir yaşam değil, fonksiyonel olarak daha sağlıklı bir vücut yapısına kavuşuyor.
BTK’da Ülseratif Kolitin İntegratif Tıp ile Tedavisi
BTK olarak ülseratif kolit tedavisinde yalnızca klinik müdahale sunmuyoruz, aynı zamanda hastalarımızın tedavi sürecini her açıdan konforlu, kesintisiz ve sürdürülebilir hale getiriyoruz. Yurtdışından gelen hastaların karşılaştığı zorlukları biliyoruz ve bu süreci kolaylaştırmak için tüm destekleri organize ediyoruz. Hastalarımıza sadece tıbbi değil, lojistik ve sosyal destek de sağlıyoruz.
BTK’da ülseratif kolit tedavisi alırken hastalarımıza sağladığımız temel avantajlar şunlardır:
Ücretsiz online doktor görüşmesi (gelmeden önce değerlendirme ve planlama)
Konaklama desteği (merkeze yakın ve konforlu yerlerde)
Havalimanı–klinik arası transfer organizasyonu
Tercüman hizmeti (tıbbi ve günlük iletişim desteği)
Tedavi süresince kişisel hasta danışmanı
İyileşme sonrası takip ve uzaktan izleme imkanı
Bu bütüncül destek yapısı sayesinde hastalarımız sadece kaliteli bir tedavi değil, aynı zamanda güvenli ve stressiz bir iyileşme süreci yaşıyor. BTK’da uyguladığımız integratif tedavi yaklaşımı kadar, bu yaklaşımı destekleyen insani ve lojistik çözümler de hastalarımızın memnuniyetini artırıyor. Süreci yönetmekte zorlanmadan, sadece sağlıklarına odaklanabiliyorlar.
Ülseratif Kolit Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
Kolit ne demek?
Kolit, kalın bağırsağın iç yüzeyinde gelişen inflamasyon (iltihap) durumunu tanımlar ve genellikle ishal, karın ağrısı, dışkıda kan gibi belirtilerle seyreder.
Ülseratif ne demek?
Ülseratif, doku yüzeyinde yara veya ülser oluşumunu ifade eder. Ülseratif kolitte bu yaralar kalın bağırsağın mukoza tabakasında görülür.
Ülseratif kolit ölümcül bir hastalık mı?
Ülseratif kolit, tedavi edilmediğinde ciddi komplikasyonlara yol açabilir; ancak doğru tedavi ve takip ile ölüm riski oldukça düşüktür.
Ülseratif kolit genetik mi?
Ülseratif kolit, genetik yatkınlık zemininde ortaya çıkar, ancak çevresel ve immünolojik faktörler de etkili olduğu için sadece kalıtsal değildir.
Ülseratif kolit hastaları hangi besinleri tüketmemeli?
Ülseratif kolit hastaları, rafine şeker, glüten, laktoz, çiğ sebzeler, işlenmiş gıdalar ve trans yağlardan uzak durmalıdır.
Ülseratif kolit alevlenmeleri önlenebilir mi?
Ülseratif kolit alevlenmeleri, doğru diyet, stres yönetimi, mikrobiyota desteği ve düzenli takip ile büyük oranda önlenebilir.